KÜLTÜR, SANAT, YAŞAM, MUTFAK, GELENEK ve GÖRENEKLER

 Send postcards to your friends, buddies or family...!    Travelers' Stories, Tell Your Story Here..!


KÜLTÜR - SANAT

Adıyaman, çeşitli medeniyetlere sahne olmuş, bir çok kültürün yoğrulup, özleştiği; sözü, giyim-kuşamı, oyunu, düğünü ve hayatın çeşitli dönemleri ile ilgili adet ve inançları, misafirperverliği, insan sevgisi ve gösterdiği özen,, halısı, kilimi, cicimi ve heybesiyle zengin kültürel değerlere sahip bir ildir ve böyle olmaya devam edecektir.

Muhtelif efsaneleri, türkü ve manileri, türbeleri, halk oyunları, giyim-kuşam ve el sanatlarının halk kültürü içinde önemli yeri vardır. Özellikle türküleri  ve  halk oyunları, Türkiye çapında ünlüdür.

KÜLTÜR VARLIKLARI

NEMRUT DAĞI ÖREN YERİ

Adıyaman’a 86 km Kahta ilçesine 51km uzaklıktadır. Dünyanın 8. harikası olarak anılan ve  UNESCO Kültür Mirası Listesinde yer alan bu yer Doğu Toros Sıradağlar üzerinde 2150m yüksekliğinde, Fırat nehri geçitlerine ve ovaya hakim bir tepe üzerindedir. Kommagene Kralı 1. Anticeos ‘a ( Antikos) anakaya üzerinde bir anıt mezar yapılmış ve üzerine kırma taşlar yığılarak büyük bir tepe biçiminde tümlüs oluşturulmuştur. Tümülüsün Doğu Batı ve Kuzeyindeki kayalıklara 9-10 metre boyutlarında dev kral ve tanrı, kartal ve aslan heykelleri konulmuştur.

ARSAMEİA KUTSAL ALANI

Adıyaman ili, kahta ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. M.Ö. 3.YY da ( Hellenistik dönem) yaşamış arsemes tarafından kurulduğu için bu isimle anılmıştır. Prehistorik dönemden sonra Hellenestik, Roma ve orta çağda da yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Güneydeki tren yolunda Mitras’ın kabartma stili bulunmaktadır.

PİRİN ÖREN YERİ (PERRE ANTİK KENT)

Adıyaman’a 5km. uzaklıkta Örenli mahallesi sınırları içerisindedir. Perre şehri, Kommagene ülkesinin 5 büyük şehrinden biridir. Günümüzde çok az bir kalıntı ulaşmıştır. Antikkentte sur duvarları, halen halk tarafından kullanılmakta olan çeşme ve 200’e yakın kaya mezarının bulunduğu Nekropol yer almaktadır.

 

 

DERİK KUTSAL ALANI

İlimiz Sincik ilçesi Çatbahçe sınırları içerisindedir. 125m yükseklikte iki tepe arasındaki düzlük alana kurulmuştur. Burada bir tapınak ve kutsal Temenus ( çevre duvarı) ile simetrik yapıda iki adet “hercon” yer almaktadır. 

PALANLI MAĞARASI:

Paleolithik dönem (taş devri) insanın yaşadığı dönemde kullanılmıştır M.Ö. 40,000 yıllarına kadar uzanan dönemde avcılık ve toplayıcılıkla uğraşan halkın mağara duvarlarına çizdikleri dağ keçisi ve geyik gibi hayvan resimleri günümüze kadar tahrip olmadan gelmiştir.

TÜMÜLÜSLER

NEMRUT DAĞI TÜMÜLÜSÜ

Nemrut Dağı Tümülüsü; Adıyaman’ın 86 km. doğusunda Kahta ilçesinin Karadut köyünde, dünyanın sekizinci harikası olarak tanınan, tepesinde küçük kırma taşların yığılmasıyla oluşturulmuştur. Tümülüs, 2150 m. Yükseklikte, görkemli bir kültür ve turizm merkezi konumundadır. İ.Ö. 1. Yüzyıla tarihlenen ve orijinali 55 m. olan tümülüsün bugünkü yüksekliği 50 m., çapı 150 metredir. Gündoğumu ve günbatımının tüm ihtişamıyla izlenebildiği bu tepede, Kommagene Kralı 1. Antiochos kendisi için görkemli bir anıt mezar, mezar odasının üzerine kırma taşlardan oluşan bir tümülüs ve tümülüsün üç tarafını çevreleyen kutsal alanlar inşa ettirmiştir. Tümülüs, Kral 1. Antiochos’un şerefine tertiplenen törenlere mahsus 3 terasla çevrilidir. Doğu, batı ve kuzey terasları olarak adlandırılan bu alanlardan doğu ve batı teraslarda; sıra halinde dizilmiş blok halinde 8 yontma taşın üst üste oturtulmasıyla oluşturulan 8-10 metre yüksekliğinde muhteşem heykeller, kabartmalar ve yazıtlar bulunmaktadır. Heykeller, bir aslan ve bir kartal heykeliyle başlar ve aynı düzende son bulur. Hayvanların kralı olan aslan yeryüzündeki gücü, tanrıların habercisi olan kartal ise göksel gücü sembolize eder. 

KARAKUŞ TÜMÜLÜSÜ

Kahta ilçesinin14km kuzeyindedir. Hafif yükseltili bir tepe üzerinde olup olup tamamen kırma taşlarından yığma biçiminde yapılmış anıt mezardır. Kitabesinde Kommagene kralı Mithirisdatesin annesi İsiasın kız kardeşi Antiochis ve kızının gömülü olduğu yazılıdır.

SOFRAZ TÜMÜLÜSÜ

Adıyaman ili Besni ilçesi Üçgöz köyüne 3km uzaklıkta sofraz çayının aşmış olduğu derin vadinin kuzeyinde bir tepe üzerinde bulunmaktadır.

SESÖNK( Dikilitaş )TÜMÜLÜSÜ

Adıyaman ili besni ilçesi Zormağara köyündedir. Fırat vadisinden yaklaşık 300m yükseklikteki platoya oval biçimi 35m çapındaki tümülüsün yanında düzensiz aralıklarla dikilmiş 3çift sütün vardır. 

HÖYÜKLER

Bunlardan bir kısmında kazı yapılarak bölgede yaşamış insanların kültürleri gün ışığına çıkarılmıştır.

Bunlardan bazıları aşağı Fırat projesi kurtarma kazlıları ile açılan Samsat, Tille Ançoz, Gritille , Haylaz höyüktür.

Bunun yanı sıra diğerleri Külafhöyük, Battal höyük, Boz höyük, Kara höyük, Mırıktıh höyük, Hementil höyük, Beşyol höyük, Tekağaç höyüğü bunlardan bazılarıdır.

KAYA MEZARLARI

TURUŞ KAYA MEZARLARI

Adıyaman Şanlıurfa karayolu 40.km’sinde Turuş (Kuyulu) köyünün bir km batısındadır. Tamamen kaya bir tepe  üzerinde Roma dönemine ait 60 kadar kaya mezarından oluşmaktadır. Bazı kaya mezarlarının duvarlarında çeşitli hayvan ve insan kabartmaları ile betimler yer almaktadır.

KAYA ANITLARI

Mal Pınar Kaya Anıtı : Adıyaman merkez durak  köyü Mal Pınar mezrasının kuzeybatısındadır. Göksu çayı vadisindeki Mal Pınar su kaynağının solundaki kaya üzerine 18x85 cm. ebadında bir kitabedir.

Haydaran Kaya Anıtı : İlimiz merkez Taşgedik köyü sınırları içerisindedir. Kabartma Kommagene döneminde ana kaya üzerine diktörtgen bir niş içine yapılmış, güneş tanrısı Helios ile Kommagene kralı Mithridates’in karşılıklı ayakta durmalarını tasvir etmektedir.

KALELER

ADIYAMAN (HISN-I MANSUR) KALESİ

Adıyaman şehir merkezinde yer alan kale yaklaşık 25 metre yükseklikteki yığma bir höyük üzerine kurulmuştur. Adıyaman'ın Hısn-ı Mansur olarak anılmasının ilham kaynağı bu kaledir.

YENİ KALE

Adıyaman'a 60km uzaklıkta Kocahisar köyü yakınındadır. Kalede ortaçağ etkileri görülmekle birlikte daha erken dönemlerde meskun olduğu anlaşılmaktadır. Mevcut kale memluklular döneminden kalmıştır.

Kale içinde su depoları, hamam, cami ve Kahta çayına inen gizli bir suyolu bulunmaktadır.

Kalede bulunan kitabelere göre kalenin Memluk sultanlarından Kalaun ( 1279-1290), Eşref Halil (1290-1293) ve Nasır Mehmet (1293-1341) tarafından imar ve onarım gördüğü anlaşılmaktadır.

GERGER KALESİ

Adıyaman ili Gerger ilçesi Oymaklı köyündedir. Kale Fırat vadisine hakim bir tepe üzerinde Roma doneminde inşaa edilmiş, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde surlar, kale kapıları ve Tonozlu yapı grupları eklenerek kullanılmıştır.

BESNİ KALESİ

Adıyaman 50km uzaklıkta Besni ilçesine ise 1 km mesafededir.

Kale Hititler zamanında inşa edilmiştir. Daha sonraki uygarlıklar tarafından da kullanılan kaleye Osmanlı döneminde bazı ilaveden yapılmıştır. Cami, hamam, köprü kalıntıları bu dönemden kalmaktadır.

KÖPRÜLER

CENDERE KÖPRÜSÜ

Adıyaman’a 55km mesafede Karakuş Tepesinin kuzey doğusundadır. Cendere (Cha binas) deresinin en dar kesiminde iki ana kaya üzerine tek kemerli olarak inşaa edilmiştir. 

Cendere Köprüsü 92 İri kesme taştan oluşmaktadır. Üzerindeki kitabelerden Septimius Severius zamanında Samsat’da karargah kuran 16. Lejon tarafından yaptırıldığı, sütunların Septimius Severius, karısı JuliaDomma, Oğulları Caracalla, Geta’ya adandığı daha sonra Geta'nın sütununun, kardeşi Caracalla tarafından öldürülmesini mütaakip kaldırıldığı bilinmektedir.

ALTINLI KÖPRÜSÜ

İlimiz Gölbaşı ilçesi Yolbağ köyündedir. Karatepenin güneydoğu eteklerinde Göksu çayı üzerin kurulmuştur. Bugün halen kullanılmakta olan köprü Selçuklu döneminde inşa edilmiştir.

GÖKSU KÖPRÜSÜ

İlimiz merkez Akpınar bucağı Gümüşkaya köyü ile Ağcin Köyü arasın da Göksu çayı üzerindedir. Roma döneminde yapılan köprü, çayın dar bir noktasında kayalık bir zemine kurulmuştur.

VİJNE KÖPRÜSÜ

Tut İlçesinin Çamlıca Mahallesinde yer alan tarihi Vijne Köprüsü, bugünde ayakta kalan görkemli yapısıyla eski dönemlerin kervan katarlarına uzun dönem hizmet vermiştir.

CAMİLER VE KİLİSE

ULU CAMİİ

Adıyaman’ın merkezinde bulunmaktadır. Dulkadiroğulları (M.S. 1137-1522 ) zamanında yapılan camii daha sonraları bir çok kez onarım görmüştür. 

Caminin bugünkü şekli ile 1863 tarihinde yaptırıldığını bildiren bir kitabe , minare kaidesinin doğuya bakan üst yüzeyinde bulunmaktadır. Aynı yerde altta kemer içinde bulunan bir başka kitabede caminin 1902 yılında tamir gördüğü anlaşılmaktadır.

ÇARŞI CAMİİ

Hacı Abdulgani isimli bir kişi tarafından 1550 yılında yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı caminin payandalarla desteklenen beden duvarları kesme taştan yapılmıştır.

ESKİSARAY CAMİİ

İlimiz merkez Eskisaray mahallesinde bulunan Saray camii (İbrahim paşa) Hicri 1148’de İbrahim paşa tarafından yaptırılmıştır. Cami bir çok defa onarım görmüştür. Son onarımda camii kuzeye doğru genişletilmiştir.

KAP CAMİİ

Kendi adıyla anılan mahallede bulunan Kap camii kitabesine göre hicri 1182 (1768) yılında yapıldıktan sonra Hicri 1342 (1923) Hacı Mehmet Ali tarafından yeniden yaptırılmıştır. 

YENİPINAR CAMİİ

İlimiz Yenipınar mahallesinde bulunmaktadır. Düz bir alan üzerine kurulmuştur. Minare kaidesinde yer alan kitabeye göre Hicri 1133 (1720) senesinde Hacı Mahmut Atlı tarafından yaptırılmıştır.

St. PAUL KİLİSESİ

Adıyaman Merkez Mara Mahallesindedir. 1905 tarihli kitabesinden kilisenin oldukça eski bir yapı olduğu anlaşılmaktadır.  St.Paul ismiyle anılan  bir Süryani kilisesi olup,   tescilli bir yapıdır. Bugün için küçük bir Süryani cemaati tarafından kullanılmaktadır.

SİVİL MİMARLIK ÖRNEKLERİ

CUMHURİYET İLKOKULU

Adıyaman il merkezindedir. Cumhuriyet dönemi yapılarından olan bina kesme taştan yapılmış olan bina kesme taştan yapılmış dikdörtgen planlı ve giriş üzerine tek katlıdır.

ESKİ ASKERLİK ŞUBESİ BİNASI

İlimiz merkez Varlık Mahallesindedir. Adıyaman ‘da 20yy. başlarında yapılmış olan bu taşınmaz, kesme taşlarla yapılmış Dikdörtgen planlı ve tek katlı bir yapıdır.

MUTFAK

Adıyaman, yemek çeşitleri bakımından çevre illerle benzerlik göstermekle beraber; gerek yemeklerin adı ve gerekse de yapılış şekli açısından farklıdırlar. 

Yöremizin yemeklerinin temel maddeleri buğday ürünleri kuru baklagiller patlıcan, domates, lahanadan oluşmaktadır. Tat verici olarak bütün yemeklerde soğan, sarımsak, salça, pul biber, maydanoz, kuru nane ve diğer baharatlar kullanılmaktadır.

Kültür değişiminin sonucu olarak Adıyaman mutfağında büyük gelişim ve değişim olduğu gözlenmektedir. Bu değişim süreci yöremiz mutfağını zenginleştirilmiş olup, sebzelerin kullanımını artırmıştır. Ekonomik duruma göre etin yerini kuru baklagiller almaktadır. Ayrıca yabani bazı otlarında yemeklerde kullanıldığı dikkat çekmektedir.

Adıyaman yemekleri genel olarak şu özelliklere sahiptir:

MÜZİK

TÜRKÜ VE MANİLER

Tüm Anadolu insanı gibi, Adıyaman insanı da güncel yaşantısını, sevinç ve acılarını türkü ve manilerle dile getirir. Düğün, taziye ve mesire yerei gibi toplulukların oluşturduğu mekanlarda kimi eğlence, kimi ağıt kabilinde türkü ve maniler söylenir

Türküler çoğu kez saz (bağlama) eşliğinde söylenirken maniler genellikle müziksiz terennüm edilir. Bazen türküler söylenerek halaylar çekilir. Adıyaman’ın Türkiye çapında ünlenmiş bir çok türküsü vardır.  Türküler, genellikle uzun hava ve ağıt türündendir. ünlü türküleri arasında “Gölbaşına Vardım, Altın Yüzüğüm Kırıldı ve Türkmen Gelini” sayılabilir.

Fırat Nehri üzerin de demir çok türkü yakılmıştır. Bunlardan birinin öyküsü şöyle:

“Zamanın birinde Hamo Dayı, Fırat Nehrini geçerek Urfa’da askerliğini yapmakta olan oğlunu ziyaret etmek ister Fırat, İnsan ve hayvanların birlikte bindirileceği ilkel bir Sal ile geçilecektir.

Sala sabahın erken saatlerinde binilir. Ama nehrin tam ortasına gelindiğinde, salda bulunan bir atın ürkmesi ile Sal devrilir ve içindekilerle birlikte Hamo Dayıda boğulur. Ailesi, olaydan habersiz, günlerce onun yolunu gözler... Ama bir gün kara haber köye ulaşır... Dövülmeler, ağıtlar başlar....”

Fırat, Hamo Dayı gibi çok canlar  yakmıştır. Adıyaman’da, işte, Fırat’tan canı yananların söylediği ünlü “Fırat Türküsü”nün sözleri”:

FIRAT TÜRKÜSÜ (ANONİM)

Kesin şu Fırat’ı  bu yıl akmasın
Etrafına taşıt yakıp yıkmasın
Talihsiz babamı alıp gitmesin
Biricik yavruları yetim etmesin
Oy aman Fırat, zalimsin Fırat

Hainsin Fırat,dertliyim Fırat
Talihsiz babamı suda yitirdim

Zalim Fırat, Bize ölüm getirdin
Taşındı Toprağımı Alıp götürdün

Biricik Yavrularımı Yetim Ettin

(Nakarat)

Yanar ataş oldun dert yüreğimde
Söyleyin siz bari dağlar, ne deyim
Gönlüm gamda kaldı, gözlerim yolda
Kederim kederime nasıl boyun eğeyim

(Nakarat)

MANİ

Tut dibinde unum var
Allah’tan umudum var
Eğer muradım olursa
Dedelere mumum var
su külekte bulanır

Eşhan damda dolanır
El atmayın Eşhana
Oğlan gelir huğulanır

Dam üstünde oturak
Gelin kızlar oturak
Oturmaktan ne çıkar
Gelin olak kurtulak

İrahan ektim evlek evlek
Dadandı kara leylek
Felek gözün kör ola
Yardan ayırdın felek

 

GİYİM KUŞAM

Kadın ve erkek giyiminde yöremiz özelliklerini en iyi yansıtan, asırlar boyu süre gelmiş,günümüzde ise hemen hemen yok olmaya yüz tutmuş yöresel kıyafetlerimiz bugün sadece kırsal yöredeki halkımızca tüm özelliklerini muhafaza eder şekilde kullanılmaktadır.

Şehir merkezinde kadın ve erkek kıyafetlerine baktığımız zaman geleneksellikten tamamen uzaklaştığı ve modernleştiği dikkati çekmektedir.

ERKEK KIYAFETİ

Kadın kıyafetindeki değişiklik sürecini burada da görmek mümkündür.  Son on yıldaki hızlı değişim giysi kültürümüzde kalıcı etkiler bırakmıştır.

Kırsal kesimlerde yöresel kıyafetler örneklerine rastlamak mümkündür. Dağ köylerinde kıl kumaştan yapılmış şalvar, Aba denilen ceket ve yakasız gömlekten ibarettir. Ayakta çorap ve yemeni bulunmaktadır.

Şalvar ve yakalı veya yakasız gömlekle bütünleşen kıyafetin üzerine “fillik kuşak “ denilen ipek,püsküllü, beyaz renkte bir kuşak sarılmaktadır.

Adıyaman ilinde gerek erkek gerekse kadın kıyafetlerinde,özellikle son yıllarda, genelde şehir merkezinde geleneksel giyimin tamamıyla terk edildiği,ancak kırsal kesimde kültürümüzün özünü yansıtacak önem ve değere sahip kıyafetleri, büyük bir zevkle giyildiği görülmektedir.

TAKILAR

Adıyaman ili genellikle altın takılara büyük önem vermektedir. Ancak geleneksel takılar zamanla değişen zevkleri sonucu, yerini daha iyi işlenmiş takılara bırakmıştır. Maddi durumun farklılaşması nedeniyle de alternatif takılar çoğalmıştır.

Altın ya da gümüşten imal edilen bel kemeri önemli takılardandır. Çelen ismi verilen ve başın ön kısmından başlayıp iki yandan birbirine kavuşturulup arkadan kenetlenen altından imal edilen başlık da çok kullanılmaktadır. 8  ya da 10 gremmisenin altın bir zincir üzerine dizilerek elde edilen gerdanlık da geleneksel  takılar arasındadır.

HALK OYUNU GİYSİLERİ

KADIN OYUNCU GİYSİLERİ

Ayakkabı : Yemeni ve çarıktır.Yemeninin arkası düzdür.Ön tarafı açık ve avaredir.Yemininin rengi ise kırmızıdır.

Çorap : Yünden olup (ele örülmüş) ince ve desenlidir.

Şalvar : Boydan olup paçalarının uçlarına lastik geçirilir, kumaşı kırmızı saten veya kutindir

İç Gömlek : Pazenden olup boydandır.Kolları yarımdır.

Zıbın : Kumaşı kutinden olup halep malıdır. Boydan üç etektir. Astarı kırmızı  veya mavi küçük desenli çiçeklidir. Kollar uzun kol ağzı tek yırtmaçlıdır.Ön iki eteğin uçlarına basmadan ipler dikilir.Arkadan üstüste gelecek şekilde çarpaz edilerek önden bağlanır, kuşak erkekte olduğu gibidir. Zıbın üstüne bağlanır.

Taç : Kadın oyuncular başlarının üzerine yuvarlak gümüşten yapılan yanları zincirli gümüş panezlf ile süslerler.

Keten : Yazma iki kat edilip başa konulur ve uçları arkadan ilmik yapılır. Adıyaman yöresinde iki çeşit baş bağlama vardır. Ovadaki baş bağlama,kırsal kesimde yaşayanların baş bağlamaları. Başa takılan kep buğday sapından örülür, etrafı kahverengi pazenle çevrilir,üstüne gümüşten taç takılır.Tacın zincirine altın veya gümüş kazı takılır.Kullabın alt kısmına pendik denilen bir kumaş dikilir. Kepin üstüne ise beyaz keten veya satenden saçaklı hiddik takılır. Ketenin altına pusu bağlanır, pusu tamamen sırmadandır.Kahverengi ve sırmalıdır. Bu bağlantı şekline üsten bağlama adı verilir.

ERKEK OYUNCU GİYSİLERİ

Çorap: Yün iplikle örülür,iki çeşitlidir.Çorapların elde örülmesi daha makbuldür.Kaba olan coliki,ince örülen ise desenlidir. Renkleri beyazdır. Çorabın lastik yünden iplik örülür bunlara bağlanır;

Ayakkabı ( Çarık ) : Hayvan derisinden olup,deri ipliği ile dikilir. Etrafına delikler yayılarak deri iplikleri ile kundura bağı gibi bağlantı yapılır.

Ayakkabı ( Yemeni ) : Kösele veya deriden imal edilip arka kısmı azemi üç santim kadar uzundur. (Paçiklidir) Topuk kısmı çok alçaktır. Yemeni genellikle siyah deriden imal edilir.

Şalvar: Kabardin kumaşdan imal edilip uçkuru yani bel bağlantı yeri satendendir. Alt peyik kısmı normal uzunluktadır, paçaları dardır. Dağ köylerimizde keçi kılından yapılan kıl şalvarlarda giyilmektedir.

Kuşak: Yünlü dokumadır ve desenlidir. Bir buçuk metre boyunda olup kuşağın iki ucuna satenden parça dikilir. Bele bağlandıktan sonra hiç görülmeyecek şekilde iç kısma alınır.

Gömlek: Kumaşı kutniden olup,sığ malıda olabilir. Gömlekler beyaz sarı olup çizgilidir. Hakim yakalı kolları uzun ve kırmızıdır. Meydane kumaşından da yapılabilir.

Kırk düğme yelek: Kumaşı kabardin olup kahverengidir. Ön tarafı satenden kaplı kırk adet düğme olup, ön cephesi işlemelidir. Kollar gene kahverengi satenden olup, yarım kolludur.

Fes: Tamamen yünden yapılan ve elle desenli olarak örülür.  Genç kızların çeyiz olarak hazırladıkları bu ceyizlik düğün evine getirilir.  Düğüne gelen davetliler düğün bittikten sonra bir terlik, yünden örülmüş bir keten hediye olarak verilir. Ayrıca sekiz köşeli kasket giyilir.

EL SANATLARI

Adıyaman ilçe ve köylerinde halı, kilim, heybe, hurç gibi yöre insanımızın sanat ve estetik zevkini, el becerisini yansıtan  geleneksel el sanatları hem halkımızın kendi ihtiyaçlarını karşılamak hem de turistik meta olarak üretilmektedir. . Bunun yanında genç kızlarımızın, sözü dili, sayılabilecek yazma oyaları, kanaviçe nakışlarından yöremizde büyük önem ve değere sahiptir.

Günümüzde gelişen teknoloji karşısında varlığını koruyamayan köşkerlik ( yemenicilik ) hemen hemen yok olmuştur.

Ayrıca, Adıyaman Merkez ve İlçelerinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfı, Özel İdare Müdürlüğü, Köylere Hizmet Götürme Birliği kaynakları kullanılarak; Halk Eğitim Müdürlüklerinin usta öğreticileri nezaretinde Halıcılık faaliyetleri sürdürülmektedir. Toplam 2061 tezgahta 5394 dokuyucu ve 324 usta öğretici ile ayda 2.701 M2 halı üretilmektedir. Üretilen halılar 11 firma kanalıyla yurt dışına ihraç edilmektedir. Halı üretiminden Adıyaman’a ayda ortalama 68.428.250.000 TL. girdi sağlanmaktadır.

HALK OYUNLARI

Adıyaman Halk Oyunları kadın ve erkeğin yan yana yer aldığı bir karografiye sahiptir. Bu da Adıyaman Halk kültüründe kadının rolünü göstermesi açısından oldukça mühimdir.

OYUN ÇEŞİTLERİ

Sal Oyunu: Fırat nehrinde salla geçen düğün alayını konu alır.

Düz oyun :  Fırat kenarında yanında çeşitliliği adamın kızına aşık olan, fakat kızı alamayan ve sevdasından hastalanan bir gencin serüvenlerini konu alır.

Oyuna Davet: Düğünlerde gençlerin birbirlerini oyuna davet etmelerini konu alır.

Hasat Oyunu : Ailece ekin biçen ve hasattan sonra yakınlarını ziyaret ve şölen düzenleyen çiftçi ailesini konu alır.

Kımıl oyunu: Kımıl (Süne)  haşerenin ekinlere zarar vermesi sonucu meydana gelen kıtlığı ve halkın kımılla mücadelesini canlandırır.

Göçer oyunu: Hayvancılıkla uğraşan bazı köylülerin yaz aylarında yaylalara göç etmelerini ve burada başlarında geçenleri canlandırır.

Helli can : Helli adlı bir bey kızı ile rüyasında gördüğü ve daha sonra var olduğunu öğrendiği Can adlı gencin evlenerek mutlu olmalarını konu alır.

Ağırlama: Düğünlerde yaşlı, ağırbaşlı ve hatırı sayılır kimselerin ağır ve gösterişli bir tempo ile oynadıkları oyun.

Hallaç Oyunu: Pamuk atmaya gittiği evin kızına aşık olan bir hallacın serüvenini anlatır.

Türkan: Sevdiği gencin dışında birine verilen Türkan adlı bir kızın yolda müsaade alarak iki rekat namaz kılıp ölmesi olayını canlandırır.

Dingi : Güzel ve güçlü bir kızın ding  ding şeklinde ses çıkararak bulgur dövmesi sırasında aşık olan gencin hikayesi canlandırılır.

Barış: Birbirilerine düşman aile yada aşiretlerin barışmalarını canlandırır.

Kaynana Oyunu: Düğünde kaynananın gelinin önünde  eline Çömçe (Kepçe) ve ayna alarak oynamasını canlandırır.

KIRSAL ALANDA YAŞAM BİÇİMİ

Adıyaman ili mağara devrinden itibaren günümüze kadar çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir çok kültürün yoğrulup özleştiği; sözü, giyimi,kuşamı, oyunu, düğünü, ve hayatın çeşitli dönemleriyle (doğum,evlenme,ölüm) ilgili adet ve inançları, misafirperverliği insan sevgisi hayat felsefesi , dünya görüşü, halısı, kilimi, cicimi, heybesi ile zengin bir yaşayan halk kültürüne sahiptir.

Folklor açısından bilimsel alan araştırmalarına konu olabilecek birikime sahip, çoğu yerde rastlanmayacak kadar özgün ve zengin kültürel değerler hazinesi olan Adıyaman ili günümüze kadar detaylı yeterli bir çalışmaya konu olmamıştır. Ancak bilimsel araştırmalar için bir ön çalışma başlatılmış bulunmaktadır.

Türk ve yabancı bilim adamlarının yapmış olduğu arkeolojik kazılar neticesinde elde edilen bilgiler doğrultusunda milattan önceki dönemlerde bile insanların yaşadığı zengin medeniyetlerin varlığını kanıtlayan Pirin Mağaraları ve günümüze kadar tahrip olmadan gelebilen tarihi eserleri ile insanlık tarihi ve kültürü açısından açık hava müzesi hususiyetini haizdir. Folklorumuzun bugüne gelişinde bu yapının şüphesiz etkisi vardır.

Teknolojinin ilerlemesi ve iletişim araçlarının gelişip yaygınlaşması ile kültürlerin daha hızlı kaynaşması ve değişmesi arasında sıkı bir bağ vardır. Bu kaynaşma ve değişim sürecini, Adıyaman İlinin folklorik bir çok unsurlarında da görmek mümkündür. Bu değişime giyim-kuşam, örf, adet, gelenek ve göreneklerin yanı sıra değer yargılarında da rastlamaktayız.

EFSANELER

Adıyaman mahalli kültürünü halk edebiyatı anlatıları açısından oldukça zengindir. Özellikle Adıyaman adının nereden geldiğine ilişkin efsaneler anlatılmaktadır. Buna ilişkin anlatılan en önemli efsane, YEDİYAMAN Efsanesidir.

YEDİYAMAN EFSANESİ

Çok eskilerde bu kentte oturan ve putlara tapan bir babayla yedi oğlu vardır. Bu yedi kardeş, putlara tapan babalarının dini inancını benimsemediklerinden, babalarının ava çıktığı bir gün putları kırarlar.

Baba, av dönüşü putların oğulları tarafından kırıldığını görünce onları birer birer öldürür,

Halk, yiğitlikleri ve mertlikleri nedeniyle, kahraman gözüyle baktığı bu kardeşlere, YEDİYAMAN adını takmıştır.

Sonradan bütün bölgeye yayılan. YEDİYAMAN adı, zamanla değişerek Adıyaman şeklini alır.

Bugün şehrin güneyinde YEDIKARDEŞ diye bilinen ve yedi mezarın bulunduğu yer, halk arasında halen kutsal sayılmakta ve adaklar adanıp, mum yakılmaktadır.

HISN-İ-MANSUR KALE EFSANESİ

Efsaneye göre, Adıyaman kalesinin orta yerinde mil üzerinde dönen bir köşk varmış. Su köşkte savaşı seyreden Arap kumandanının kızı, kaleyi kuşatan Türk kumandanını görür ve ona aşık olur. Kız Türk kumandanına haber göndererek kendisini almayı kabul ettiği takdirde kale anahtarını vereceğini söyler.

Bir gece gizlice Türklerin tarafına kaçan kızı, Türk kumandanı kabul eder ve kendisiyle görüşür. Bu sırada kız, elbiselerinin içinde bir şeyin kendisini rahatsız ettiğini söyler.

Elbiseleri çıkarıldığında kuru bir yaprağın vücudunu tahriş ettiği görülür. Bu duruma çok sinirlenen Türk Kumandanı "Baban seni kuru bir yapraktan dahi sakınır yetiştirdiği halde kendisine ihanet ettin. Kim bilir bize ne türlü ihanetler yaparsın", diyerek kızı öldürtür. Kale ve şehri yaptığı hücumlarla ele geçirir. 

SAMSAT KALESİ EFSANESİ

Kommagene ülkesinin baş kenti Samsat'ta oturan bir kral var. Kralın güzel kızına her ülkeden talipler gelir, hepsi de geniş topraklar, sonsuz paralar sunar kızın babasına. Kızıyla evlenmelerine izin versin diye . Kral içme suyu problemi bulunan şehre suyu kim önce getirirse kızı ona vereceğini söyler.

Yarışmacılar birbirleriyle çekişerek geceli gündüzlü düşünerek çalışırlar. Bir gün şehir halkı, yakınlarına kadar uzanan ve her gün ilerleyen dev su kanalları görür. Arkasından şehre hayat veren sular akmaya başlar. Arsameia'nın genç prensi bugüne kadar kalan su kanallarıyla şehre suları akıtır. Genç prensesle evlenerek çalışmalarının karşılığını SAMOSATA'dan alır.

Romalılar devrinde SEPTİMUS SEVERUS zamanında yaptırılan ve 2 bin yıllık bir geçmişe sahip olan Kalıta çayı üzerindeki (Cendere köprüsününde halk arasında bir öyküsü vardır.

Septimus Severus köprünün her ucunda iki adet olmak üzere dört sütun diktirir. Bu sütunlar kendisini, eşi JULİA DONNA, oğulları CARACALLA ve GETA'yı temsil eder. Ancak savaş sırasında Geta öldürülünce sütunlardan.birini yıktırır. Böylece köprünün bir tarafında iki, diğer tarafında bir sütun kalır. Bu nedenle köprüde halen üç sütun bulunmaktadır.

Türküleri indirmek için bu sayfadan yararlanabilirsiniz.

 

Adıyaman (Genel) | Adıyaman Müzesi | Coğrafya | Eğitim | Ekonomi  | Nüfus | Spor | Tarih | Ulaşım | Adıyaman Forum | Adıyaman Portalı

Regions Contact Us Special Events Reservations Index Visitor's Guide Search
Ana Sayfa | Türkiye Hakkında Herşey | Türkiye Yol Haritası | Adıyamandaki Tarihi Yerler  | Türkiye'deki Tarihi Yerler | Nemrut Tepesi | Dia Gösterileri | Yararlı Linkler | Konuk Defteri | Kullanım Kuralları | Sıkça Sorulan Sorular