AMPHITHEATER AND CAMPING
Special thanks to Doc. Dr. Cuneyt Arslan for letting us use his page. |
Doc. Dr. Cuneyt Arslan |
Istanbul Technical University |
Metallurgical and Material Engineering Department |
34469 Maslak - Istanbul-Turkey |
The address is: http://www2.itu.edu.tr/~arslanc/ |
1998 GAP / ADIYAMAN
1998 sonbaharında bir gönüllünün çağrısına binlerce gönül yanıt verdi...
İstanbul'daki 7 devlet üniversitesinden
3,000 gönüllü öğrenci, GAP Bölgesi üniversitelerinden 500 gönüllü
öğrenciyle ve 1,500 Mehmetçik'le Adıyaman'da kurulan
DÜNYANIN EN BÜYÜK KIŞ KAMPINDA
buluştu ve
DÜNYANIN EN BÜYÜK TOPLU AĞAÇLANDIRMA VE
EROZYON KONTROL
çalışmasını gerçekleştirdi.
Sivil bir hayal gücünün eseri olan ve Türk
Silahlı Kuvvetlerinin büyük lojistik desteği,
katılımı ve manevi katkısı ile bütünleşen bu dev
proje
YEŞİL
ÖNCÜ GAP AĞAÇLANDIRMASI
MEHMETÇİK - ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİ ELELE
adıyla gerçeğe dönüştü.
Neden Böyle Bir Proje ?
Güneydoğu Anadolu Projesinin hayata geçirilmesinde ağır bedeller ödemekteyiz tüm ulusça...
Sıfır dış kredi ile 15 yıldır likit para akışına bağlı enflasyon !
Su savaşı senaryolarına dayalı uluslararası politik baskı !
Kardeşi kardeşe kırdıran emperyalist kışkırtmalar !
Ve Gap'ın barajları ne yazık ki
çamurla doluyor...
O halde birşeyler yapmalıydık hem de HEMEN !...
Böyle bir projeyi tasarlarken en çok şunu
düşündük:
Ülkemizin insanı pek çok iç ve dış nedenle hemen her gün yeni
bir travma yaşıyor. Ve halkımız bunu hiçbir şekilde
haketmiyor. Yarınlara inananlar olarak geleceğe bir umut
ışığı yakmak, bir tutam güzellik katmak için
"TÜRKİYE'DE DE GÜZEL ŞEYLER OLUYOR"
sloganıyla yola çıktık.
Üniversite gençliği -özellikle medyada- her an itişip kakışan, zaten sorunları olan ülkenin başına yeni sorunlar açan bir toplum kesimi gibi sunulmakta. Kendi gençliğimizden bu yana 28 yıldır üniversite gençliği ile bir arada olan ve gençlikten hiç kopmayan bizler, bunun gerçekte böyle olmadığını biliyoruz. İyi bir amaç gösterildiğinde gençlerin ne gibi mucizeler yarattığına Gelibolu Ağaçlandırmasını yaparken tanık olduk. Daha önce (1-15 Aralık 1994) "İTÜ - İÜ Gelibolu Şehitliği Uluslararası Ağaçlandırma Etkinliği" adıyla gerçekleştirdiğimiz projenin, pek çok alanda moral-çöküntü yaşayan ülkemiz insanına herşeyin kötüye gitmediğini göstermesi en büyük dileğimizdi.
Yakın tarihimizin çeşitli dönemlerinde yaşanan soyal çalkantılarda ağır faturalar ödemek zorunda kalan üniversite öğrencisinin yüreğindeki yurt ve orman sevgisini ve bileğindeki gücü, şehitler diyarını yeşillendirme yolunda seferber etmek bizlere onur verdi; gençlerimize de Aralık ayının çetin kış şartlarında ülkeleri için doğrudan ve elleriyle bir şeyler yapmanın mutluluğunu yaşattı. Kızlı-erkekli toplam 1,500 öğrenciden oluşan ağaçlandırma grupları manga-takım-bölük ve tabur sisteminde çalışarak 300 hektar alana 300,000 fidan diktiler ve 3.5 km boyundaki araziye yayıldıklarında dünyanın en güzel fidanları kendileri oldular.
1994 yazındaki büyük Gelibolu yangınından sonra bölgeye gidip ormanın yeniden yapılmasına öncülük ederken kendilerine "İTÜ YEŞİL ÖNCÜ GELİBOLU TABURU ve İÜ YEŞİL ÖNCÜ GELİBOLU TABURU" adlarını veren bu gençler, ayrıca mutfak hizmeti, bulaşık nöbeti, çadır nöbeti, kapı nöbeti ve gece koruma devriyesi gibi görevler üstlenerek sorumluluk almanın, kendilerini yönetmenin, yaptıkları işe sahip çıkmanın ve siyasi eğilimleri ne olursa olsun kavgasız ve kardeşce bir arada yaşamanın en etkili pratiğini yaptılar.
Dünyanın çok farklı köşelerinden gelip bu kampa katılan Yeni Zelandalı, Avustralyalı, Alman, İngiliz, Fransız öğrencileri bizimkilerle birlikte çalışıp, birlikte yemek yiyip, bir arada uyuyarak, hasım dedelerin dost torunları oldular ve Dünya barışına kendi paylarına düşen katkıyı verdiler.
Onların diktiği fidanlar bugün insan boyunu aştı, kozalağa durdu.
Bu projede sağlanan başarı, bize yeni ve daha kapsamlı bir tasarıyı hayata geçirme cesaretini verdi.
Üniversiteli gençlik toprağını avuçlayıp onu yeşil fidanlarla buluşturduğunda, ülkesini daha çok seviyor. Çünkü sevmek tanımaktan geçer. Bu projeyle batıdan gelen binlerce genç Güneydoğu'yu tanıdı. Tarihimizin en büyük projesi olan GAP'ın geleceğine sahip çıktı.
Önemli bir başka nokta da; Güneydoğu'da PKK'nın üstüne giderken çeşitli çevrelerce doğa ve insan katliamı yapma iftirasına uğrayan Mehmetçiğin ülkesinin taşına, toprağına, yeşiline ve üniversite gençliğine nasıl sevgiyle bağlı olduğunun bu projeyle bir kez daha vurgulanmış olmasıdır.
Bizler bütün bir ulus olarak GAP için 15 yıldır ağır bedeller ödemekteyiz. Güneydoğu Anadolu Projesi sıfır dış kredi ile bugünlere geldi. GAP'ın ulusal bir proje olarak hayata geçirilmesi, silahlı terör kışkırtmasına kadar uzanan uluslararası engellemeyle karşılaştı. Ayrıca Türkiye, su savaşı senaryolarına dayalı yoğun bir uluslararası politik baskının hedefi haline getirildi.
Bizler, böylesine ağır bedeller ödenerek yapılan GAP'ın kalbi durumundaki Atatürk Barajı'nın kısa sürede çamurla dolup ekonomik anlamını yitirmesine izin vermeyeceğiz. Atatürk Barajı'nı ve bundan sonra yapılacak olan barajları, 16 yılda %55 i çamurla dolan Keban'ın akıbetinden koruyacağız.
Prestij projeleri yapılırken büyük hatalar da yapılabiliyor. Bundan böyle barajları erozyondan koruyacak ve tarım alanlarının önce bataklaşmasını sonra da tuzlanarak çöl olmasını önleyecek ağaçlandırma projelerinin, baraj temelleri atılırken başlatılmasını istiyoruz. Bu isteğimize kulak verilmesi, bu isteğin ciddiye alınması için binlerce öğrenciyi Adıyaman'a taşıdık.
Artık hata yapılmamasını, yapılan hataların hemen düzeltilmesini binlerce üniversiteli gencin ve Mehmetçiğin ağzından söyledik.
Yalnızca eleştiren ve talep eden değil, yapan ve yapılabileceğini gösteren, düşünen ve düşlerini gerçeğe dönüştürenler olarak Adıyaman'da 29 milyon metrekare alana 15 günde 3,600,000 fidan diktik. Hem de 72 saat sürekli sağanak yağışın engellemesine rağmen !
Neden Adıyaman ?
T.C. Orman Bakanlığı Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü ile yapılan bilimsel-teknik esaslı görüşmeler sonunda proje amacına en uygun sahaların Adıyaman ili sınırları içinde olduğunu tespit etmiştik.
Arazi
mülkiyeti ve arazi kullanım özellikleri nedeniyle ağaçlandırma
ve erozyon kontrolünün (3,000 hektardan büyük) tek bir blok sahada yapılması
mümkün görülmemekteydi. Bu nedenle, Atatürk Barajı'na en büyük
oranda silitasyon yapan, yani erozyon akıntısı taşıyan
havzaların dağlık kesimlerde bulunduğu göz önüne alınarak
ağaçlandırma ve erozyon kontrol faaliyetlerinin Çelikhan, Kahta,
Samsat ve Gölbaşı ilçelerine dağıtılması uygun görülmüştü.
Bu dikim alanlarının kamp yerine uzaklığı sırasıyla
38, 19, 22 ve 78 km olduğundan, buralara ulaşım 35 otobüs, 47
minibüs ve çok sayıda askeri araç ile sağlandı.
Yapılan çalışma basit ve sembolik bir ağaçlandırma faaliyeti değildi. Erozyon önlemenin hemen hemen her türlü teknik uygulaması gerçekleşti. Bu bağlamda 235 adet kuru duvar örülürken, 30 km teras hazırlandı ve 10 km dikenli tel ihatası yapıldı. Yüksek kodlarda ardıç, sedir, karaçam; daha düşük kodlarda akasya, akçaağaç, kızılçam; baraj gölü yakınına sahil çamı; dere yataklarına aşılı ceviz fidanları kullanılarak dikim yapılırken, düşük ve orta kodların değişik bölgelerine meşe palamudu (30 ton) ve badem tohumu (10 ton) ekildi. 12 iş günü içinde 5,000,000 fidan ve tohumu toprakla buluşturma projesi, sürekli sağanak yağışlar nedeniyle çalışılabilen 9 iş gününde 3,600,000 adet olarak gerçekleşti.
![]() |
![]() |
![]() |
Sponsorlar
1998 Ocak ayında T.C. Orman Bakanlığı ve Genel Kurmay Başkanlığı ile yapılan ilk temaslardan sonra böyle bir projeyi destekleyeceklerini umduğumuz 170 büyük şirkete sponsorluk istek dosyası gönderdik. Ekim sonuna yaklaşıldığında sadece Milli Piyango İdaresi, Asil Çelik, Coca-Cola, ENKA ve Gemak'dan olumlu yanıt gelmişti. Ancak, alınan yardımların toplamı, daha önce hesaplanmış olan 1.5 milyon dolarlık proje bütçesinin yalnızca 1/12 siydi.
Üniversitelerin çeşitli fakültelerinde gönüllü
öğrenci kayıt masaları kurulduğunda ve üniversite yönetim
kurullarından kamp süresi boyunca sınav yapılmaması ve kamp
süresinin derse devama sayılması kararları çıktığında,
7. Kolordu Komutanlığı bünyesindeki 20. Zırhlı Tugay,
Adıyaman'daki dev kampı ayağa dikmişti bile. Kampın kalıcı
inşaatları (tuvalet, duşlar, anfitiyatro,
su-elektrik-kanalizasyon şebekeleri) devam ediyordu. Tümü borç parayla !
Bu noktada Adıyaman Valiliği adeta karşılığı
olmayan bir çek kesmişti. Verilen teminatların tek dayanağı
inanç ve paylaşılan çoşkuydu. Tek sorun para bulmaktı ! 14
seyahat acentası ile yaz boyunca yapılan görüşmeler sonunda, Adıyaman'a
gidiş-gelişi ve kamp süresince dikim alanlarına servisi sağlamak
için gerekli olan 100 otobüsten 68 i için söz alınmıştı.
20 Ekim günü teyit etmek için tura çıkıldığında
elimizde sadece ETS firmasının 1 adet otobüsünün bulunduğunu gördük...
Uzun uğraşılardan sonra Başbakan Sayın Mesut YILMAZ'a
ulaştığımızda uykusuz geçen gecelerle her gün 24 saat
süren panik son buldu. Kendilerine buradan bir kez daha teşekkür ettiğimiz
Sayın Mesut YILMAZ, Sayın Yaşar TOPÇU, Sayın Ersin TARANOĞLU,
gerek Başbakanlık Tanıtma Fonu'nu devreye sokarak doğrudan,
gerekse İMKB'ye, ENKA'ya, THY'ye ve hatta otobüs şirketlerine bizzat
telefon ederek dolaylı katkı sağladılar. Ayrıca, İstanbul
Ecza Odası, İstanbul ve Anadolu yakası Ecza Kooperatifleri, TPAO,
TEDAŞ, Gülsan, Limak, Karayolları Genel Müdürlüğü, Reis Gıda,
Seyidoğlu, Eresin Hotel, Ulusoy, Adıyaman Belediyesi, Gaziantep
Belediyesi ve Şanlıurfa Belediyesi'nin nakdi ve ayni yardımlarıyla
projemiz, öngörülen bütçenin yaklaşık yarısıyla gerçekleştirildi.
THY'in sağladığı olanaklar ise alışılagelmişin
çok dışındaydı. Belki de dünyada ilk defa bir havayolu
şirketi binlerce gönüllü öğrenciyi ücretsiz olarak 1,500 km öteye
ve tekrar geriye taşıdı. Karayolunu kullanan öğrenci sayısı
4 adet çift katlı otobüsün kapasitesi ile sınırlanmıştı.
...ve "Kamp"
Kamp yeri olarak Adıyaman - Kahta
karayolu'nun 12nci kilometresinde
Hasancık Fidanlığı'nın karşısında İnceler
köyünün karayoluna göre ön planında 140,000 metrekarelik düz bir
arazi seçildi.
İnceler köyünün hemen arkasındaki gölete bakan ve eğimi uygun
bir tepeye 12,200 kişilik betonarme bir anfitiyatro inşaa ettik. Bu
anfitiyatroya ulaşım için açılan ve asfaltlanan iki adet çevre
yolu ve otopark sahası ile birlikte kampın toplam kullanım alanı
180,000 metrekareye ulaşıyordu. Kalıcı olarak inşa
edilen 4 ayrı blokta, 205 tuvalet ve 50 duş kabini vardı.
Sponsorluk vaadlerinden pek çoğunun yerine getirilmemiş olması
ve gerçekleşen maddi yardımların ise son anda ulaşması
nedeniyle, duşları kamp süresince kullanmak ne yazık ki mümkün
olamadı.
Tuvaletlerden önemli bir kısmının alafranga olması da ilk günlerde
bazı sıkıntılar yarattı. Buna rağmen Adıyaman
il merkezindeki öğrenci yurtlarının, jandarma alayı kışlasının
ve bazı kamu kuruluşlarının kendi duşlarını
Yeşil Öncüler'e açmasıyla ve kamp alanında askeri çadır-hamam
kurulmasıyla kriz atlatıldı.
Yeşil
Öncü GAP Taburları, tümü sobalı olmak üzere toplam 440 çadırdan
oluşan kente yerleştiler
(20 kişilik 250 yatakhane, 17 sahra mutfağı, her biri 40 kişilik
120 yemekhane, 2 revir, 20 komuta, 5 adet erzak ve mutfak, 2 basın (10 hat
fax bağlantılı ve bilgisayarlı), 1 postahane, 3 gazino, 2
diskotek, 3 kuaför, 1 kantin ve 3 depo çadırı). Kampın içme ve
kullanma suyu 3.5 km hat döşenerek sağlandı. Kampın
elektrik ihtiyacı için 8 adet çelik ve 23 adet ahşap direk, 400 kVA
lık 2 trafo, toplam 18 km havai hat, 11 km kablo ve 2000 adet ampul kullanıldı.
Kampın içine ve anfitiyatroya ulaşım amacıyla toplam 13 km
asfalt yol döşendi.
Sabah kahvaltısı ve sıcak akşam
yemeği kampta yenirken öğle yemekleri kumanya olarak dikim sahalarında
yenildi. Ancak, yağmur nedeniyle dikime gidilemeyip kampta kalındığında
sıcak öğle yemeği vardı. Bu yemek yine de pek rağbet görmedi;
çünkü
Şanlıurfa'da patlıcan kebabı "götürmek" öğrenciye
daha cazip geldi. Gerek dikim alanlarına, gerekse yağmurlu akşamlarda
il merkezindeki kapalı spor salonuna giderken konvoya sürekli asker ve
trafik eskortu verildi.
Kampa çok sayıda öğrenci gönderen üniversitlerin rektörleri, öğrencilerini Adıyaman'da da yalnız bırakmadı. Önce İTÜ Rektörü Sayın Gülsün SAĞLAMER ve eşi, daha sonra YTÜ Rektörü Sayın Ayhan ALKIŞ ve son olarak da İÜ Rektörü Sayın Kemal ALEMDAROĞLU kampımızı ziyaret etti; hem de tüm fakülte dekanlarını kapsayan 57 kişilik bir profesörler kafilesiyle birlikte...
Kampın ünlü konuklarının başında hiç şüphesiz Sayın Başbakan refakatindeki Bakanlar yer aldı. İkinci Ordu Komutanı Orgeneral Sayın Aytaç YALMAN ve 7. Kolordu Komutanı Korgeneral Kemal YILMAZ kamp çoşkusunu paylaşanlar arasındaydı.
Gençler hiç eğlencesiz kalmadı. Haluk
LEVENT, MOĞOLLAR, Edip AKBAYRAM, Yeni Türkü, Gülay, Yılmaz SARPER
ve Kolordu Bandosu ile orkestrası, akşam üstü yorgun argın dağdan
inen gençlerin daha sarfedecek çok enerjileri olduğunu kanıtladılar.
Adıyaman
halkıyla konserlerde bir arada olmanın dışında başka
sosyal etkinliklerle de kaynaşma sağlandı. 40 köylü çoçuğunun
sünnet töreni ve 60 çiftin nikah ve düğünü "Kirvem Üniversiteli
Gençlik ve Mehmetçik / Nikah Şahitim Üniversiteli Gençlik ve Mehmetçik"
pankartları altında kampımızda yapıldı.
Adıyaman dağlarına 3,600,000 fidanlık bir orman yavrusu bırakıp, 21 Kasım günü İstanbul'a dönen üniversiteli gönüllülere katılım sertifikaları, devlet erkanı ve sponsorlara teşekkür plaketleri 22 Aralık akşamı Abdi İpekçi Spor Salonunda düzenlenen müzikli bir törenle verildi. İnceler Köyü'nün tüm erkekleriyle birlikte çağrılmaksızın öğrencilerle birlikte yan yana fidan dikimine gelen muhtar Abuzer KARTAL törenin en renkli simalarından biriydi.
Bu
büyük projenin hazırlanmasında çok sayıda çalışma
arkadaşımızın ve yeni edindiğimiz dostların emeği
geçti. Ancak, Atatürk Barajı'nı çevreleyen dağlara yeşil
örtüyü seren gerçek kahramanlar okullarını bırakıp bu işe
yüreğini ve emeğini koyarak "YEŞİL ÖNCÜ" ünvanını
alan üniversiteli gençlerindir.
Onlara selam olsun !
İLKLER
İlk kez uçağa bindiler (öğrencilerin
% 88 i)
İlk kez çadırda kaldılar (% 90)
İlk kez bir kış kampında sobalı bir çadırda kaldılar
(% 99)
İlk kez askeri kampet üzerinde uyku tulumuna girip sularını
mataradan içtiler (% 99.99)
İlk kez Güneydoğu'ya gittiler (% 96)
İlk kez Nemrut dağı'na çıktılar, Atatürk Barajı'nı,
Gaziantep'i ve
Şanlıurfa'yı gördüler (% 99)
İlk kez mutfak nöbeti tutup, patates-soğan soydular.
4,500 kişiye kumanya hazırladılar (% 99)
İlk kez hastalanınca hastanede değil, çadır-revirde yattılar.
İlk kez Adıyaman halkı 15 günde 6 profesyonel konser izledi
(son dört yılda sadece 1 konser
izlemişlerdi)
İlk kez Güneydoğu'ya bir anfitiyatro yapıldı.
İlk kez Adıyaman'da 15,000 kişi bir gece konserinde buluştu.
İlk kez dünyada bir lidere, ülkesinin bir dağında fidan diken
binlerce
üniversiteli genç tarafından yine dağda saygı
duruşu yapıldı.
Hiçbir liderin anılmadığı gibi anıldı
ATA.
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Special thanks to Doc. Dr. Cuneyt Arslan for letting us use his page. |
Doc. Dr. Cuneyt Arslan |
Istanbul Technical University |
Metallurgical and Material Engineering Department |
34469 Maslak - Istanbul-Turkey |
The address is: http://www2.itu.edu.tr/~arslanc/ |
Home | Ana
Sayfa | All About Turkey | Turkiye
hakkindaki Hersey | Turkish Road Map
| Historical Places in Adiyaman | Historical
Places in Turkey | Mt.Nemrut | Slide
Shows | Related Links | Guest
Book | Disclaimer | Send a Postcard | Travelers' Stories | Donate a little to help | Getting Around Istanbul | Adiyaman Forum
|